top of page

Türev Piyasasında Fark Sözleşmeleri (CFD) Kavramı ve Uygulaması

Bu makalede, CFD (Fark Sözleşmeleri) sözleşmelerinin özellikleri, riskleri, dayanak varlıkları ve komisyon yapıları incelenmiştir.



Özet

CFD (Contract for Difference), toplam işlem değerinin küçük bir kısmını teminat olarak yatırarak piyasaya erişim sağlayan kaldıraçlı bir üründür. CFD sözleşmeleri, yatırımcılara Long Position (uzun pozisyon) alarak dayanak varlığın fiyat artışından veya Short Position (kısa pozisyon) alarak fiyat düşüşünden yararlanma fırsatı sunar. Bir CFD sözleşmesi kapatıldığında, yatırımcı dayanak varlığın alış ve satış fiyatı arasındaki farka göre ödeme alır veya yapar. Bu özellikler, CFD'lerin vadeli işlem sözleşmelerine oldukça benzediğini göstermektedir, çünkü her iki sözleşme türünün değeri de çeşitli dayanak varlıklardan türetilir ve benzer kaldıraç avantajları sunar. Bu çalışma, Malezya'daki işlem kavramını ve sürecini incelemeyi amaçlamaktadır. İçerik analizi yöntemini kullanan bu nitel çalışmanın sonuçları, yatırımcıların CFD'leri çoğunlukla aracı kurumlar tarafından sunulan kaldıraçlı pozisyonlara ulaşmak, açığa satış yapmak ve hedging (risk yönetimi) mekanizması olarak kullandıklarını göstermektedir.


Giriş

CFD (Contract for Difference), alıcı ve satıcı arasında yapılan ve tarafların döviz, emtia, hisse senedi ve endeks gibi finansal araçların alış ve satış fiyatları arasındaki farkı ödemeyi kabul ettikleri, tezgah üstü piyasalarda (OTC) sunulan türev yatırım araçlarından biridir. CFD'ler, European Securities and Market Authority'nin (2013) belirttiği gibi, toplam işlem değerinin küçük bir kısmını teminat olarak yatırarak piyasaya erişim sağlayan kaldıraçlı ürünlerdir. CFD'ler görünüşte hisse senetleri gibi geleneksel yatırımlara benzese de, temel fark yatırımcıların CFD'nin dayanak varlığını asla satın almamaları veya sahip olmamalarıdır; bunun yerine sadece alış ve satış fiyatları arasındaki farka göre işlemi kapatırlar (Philip Futures, 2021). CFD'ler Malezya'da 2018 yılında tanıtılmış, ancak sadece yüksek finansal kapasiteye sahip yatırımcılar için erişilebilir olmuş ve perakende seviyesinde işlem görmemiştir (Securities Commission Malaysia, 2018). Bu makale, Malezya'daki CFD işlemlerinin özelliklerini ve uygulanmasını açıklamayı amaçlamaktadır.


CFD'ye Giriş

CFD işlemleri 1990'lı yıllarda İngiltere'de, yatırımcıların hisse senetlerini fiilen satın almadan hisse senedi sahipliğinin tüm avantajlarından yararlanabilmeleri amacıyla başlamıştır. Bu işlemler aynı zamanda bireysel hisse senetlerinde açığa satış yapmanın bir yolu olarak da geliştirilmiştir (Shetty Scott 2006). Buna ek olarak, CFD'lerin kullanımı yatırımcılara, hisse senedi alımında temelde bir sahiplik söz konusu olmadığı için İngiltere hükümeti tarafından uygulanan damga vergisinden kaçınma imkanı sağlamıştır (Foster vd., 2017).

CFD işlemleri, türev bir araç olarak tezgah üstü piyasada (OTC) sunulmaktadır; bu da işlem yapmak için borsanın doğrudan gözetimine ihtiyaç duyulmadığı anlamına gelir (Widiyanti 2008). CFD işlemleri ilk kez 2000 yılında İngiltere'deki bireysel yatırımcılara sunulmuştur. İngiltere Finansal Hizmetler Kurumu'nun raporuna göre, İngiltere'deki OTC piyasası 2003 yılından itibaren hızla büyümüştür. İşlem hacmi, 2001'de Londra borsasındaki toplam hisse senedi işlem değerinin yaklaşık %10'undan 2007'de yaklaşık %35'ine yükselmiştir.

Kasım 2007'de Avustralya Menkul Kıymetler Borsası (ASX), CFD işlemlerinin borsada listelenmesini ve işlem görmesini planlayan ilk borsa olmuştur. Avustralya'daki OTC piyasası da hızla büyümüş ve yatırımcıların çoğunluğunu bireysel yatırımcılar oluşturmuştur (Foster vd. 2017). Financial Standard'ın (2008) raporuna göre, 2008 yılında Avustralya'da yaklaşık 20 OTC CFD hizmet sağlayıcısı faaliyet gösteriyordu ve bu piyasada yaklaşık 30.000 aktif yatırımcı bulunuyordu. Günümüzde CFD işlemleri bireysel yatırımcılar tarafından büyük ilgi görmekte ve Avustralya, İngiltere, Kıbrıs ve diğer birçok ülkede kullanılmaktadır (Neill, 2017).

CFD'ler, vadeli işlem (futures) piyasaları ve ilgili sözleşmeler için yenilikçi ürünler olarak tasarlanmıştır. CFD'lerin fiyatları, dayanak yatırım olarak kullanılan hisse senetleri, emtialar, endeksler ve dövizler gibi finansal araçların fiyatlarına eşittir (Brown vd., 2010).


CFD'nin Özellikleri

CFD sözleşmeleri, dayanak varlıklarla (underlying assets) olan ilişkileri, işlemlerin kaldıraçlı yapısı ve taraflar için içerdiği riskler gibi kendine özgü özelliklere sahiptir.


Dayanak Varlık

Türev ürünlerin fiyatları, hisse senedi, endeks, emtia veya döviz gibi dayanak varlıkların cari fiyatlarını yansıtır (Temple, 2009). Benzer şekilde, CFD aracının fiyat hareketi de dayanak varlıktaki değişimlere göre gerçekleşir; genellikle CFD'nin fiyat hareketi dayanak varlığıyla aynı yönde ve farksızdır. Dayanak varlığın fiyatı, CFD yatırımcısına herhangi bir değişiklik olmaksızın doğrudan iletilir, böylece alış ve satış fiyatları dayanak varlığın fiyatıyla uyumlu olur. Bir CFD işleminin sonunda, dayanak varlığın başlangıç ve bitiş saatlerindeki fiyat farkı, CFD işleminden kaynaklanan kâr veya zararı belirler (Norman, 2009).


Sözleşme

Özünde, CFD araçlarıyla ilgili işlemler bir varlığın değil, bir sözleşmenin alım satımını içerir. Çünkü bir yatırımcı bir anlaşmaya veya sözleşmeye girdiğinde, dolaylı olarak yerine getirmesi gereken hak ve yükümlülükleri kabul eder. Başka bir deyişle, yatırımcı bir türev ürünü alıp sattığında, işlemi kapatana kadar uzun vadeli bir anlaşmaya girmiş olur. Bu durum, yatırımcının sadece bir iş yapma taahhüdünü işlem yaptığını, işlemin temelini oluşturan dayanak varlıkla ilgili bir anlaşma yapmadığını gösterir (Temple, 2009).

Genel olarak, CFD yatırımcıları herhangi bir dayanak varlığa sahip değildir; bunun yerine, işlemin başlangıç ve bitiş fiyatları arasındaki farkı nakit olarak takas etmek üzere CFD sağlayıcısıyla bir anlaşmaya girerler (Norman, 2009). CFD sözleşmeleri, sadece kağıt üzerinde gerçekleştirilen sözleşmeler olarak sınıflandırılabilir, çünkü bu sözleşmeler varlık sahipliğini değil, sadece anlaşmaları temsil eder (Temple, 2009).


Kaldıraç ve Teminat

Yatırımcıların kaldıraç ve teminat kullanarak işlem yapma fırsatı, finans sektöründe bir devrim yaratmıştır. Kaldıraç ve teminat kullanımı, CFD işlem araçlarının nakit işlemlere alternatif olarak popülerliğinin artması nedeniyle yükseliştedir. Kaldıraç, yatırımcılara ister long (uzun) ister short (kısa) pozisyon olsun, tercih ettikleri işlem tekniğini seçme imkanı verir; böylece işlemlerin değerindeki herhangi bir artış veya azalış, CFD sözleşmesini açtıkları zamanki pozisyonlarına göre kâr veya zararlarını etkiler.

Teminat, yatırımcılar tarafından aracı kuruma ödenen ve yatırımcıların üzerinde anlaşılan sözleşmeye bağlı kalacaklarını garanti eden bir ön ödemedir. Bir yatırımcı ilk kez CFD'de alım veya satım yapmak istediğinde, başlangıç teminatını ödemesi istenir. Dolayısıyla, dayanak varlığın hareketi planlananın aksine gerçekleşirse, yatırımcı belirlenen teminat farkına göre bir miktar eklemek zorundadır (Temple, 2009).

CFD'de işlem yapmak isteyen yatırımcılar, almak istedikleri CFD'nin toplam değerine göre aracı kurum tarafından belirlenen yüzde oranında başlangıç teminatı ödemek zorundadır. Örneğin, bir yatırımcı ABC şirketinin hisse senedinden birim fiyatı 10 Malezya Ringgiti olan 1000 adet almak isterse, nakit piyasada toplam 10.000 Ringgit ödemesi gerekir. Ancak, yatırımcı hisse senetlerini CFD üzerinden alırsa ve aracı kurum %10 teminat belirlerse, bu durumda yatırımcının 10.000 Ringgit değerindeki hisse senedini almak için sadece 1.000 Ringgit yatırması gerekir (Shetty Scott, 2006).

Genellikle yatırımcılar sadece yükselen piyasalardan kâr ederler, ancak CFD'ler gibi yeni kaldıraçlı ürünlerin ortaya çıkışı, yatırımcıların hem yükselen hem de düşen piyasalarda kâr elde etmelerini mümkün kılar (Thorpe, D. 2011). CFD yatırımcıları kaldıraçlı ürünleri kullanmayı tercih ederler çünkü tüm CFD alım satım işlemleri, dayanak aracın gerçek fiyatına kıyasla nispeten küçük bir teminat ödemesi gerektirir. Ayrıca, CFD araçlarının kullanımı, küçük teminat sermayeli yatırımcılar için yüksek kâr getirebilir, ancak dayanak varlığın fiyat hareketi beklentilerin aksine olursa büyük kayıpları da kabul etmeye hazır olmalıdırlar (Financial Standard, 2008).


CFD'nin Riskleri

CFD ile işlem yapmak isteyen yatırımcılar, mevcut çeşitli risklerin farkında olmalıdır. Bunun nedeni, CFD'lerin tezgah üstü (OTC) araçlar olarak işlem görmesidir; yani yatırımcıların hak ve çıkarlarını koruyacak bir düzenleyici kurum yoktur. CFD yatırımcıları doğrudan sağlayıcıyla iletişim kurmak zorundadır ve borsada yapılan yatırımların aksine, düzenleyici kurumlara başvurmaya gerek yoktur (Norman, 2009). CFD yatırımcılarının farkında olması gereken riskler şunlardır:


A) Aracı Kurum Riski

CFD yatırımcılarının karşılaştığı risklerden biri, CFD sağlayıcısının CFD sözleşmesinin sağlayıcısı olarak yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve üzerinde anlaşılan finansal yükümlülükleri yerine getirme konusundaki yetersizliğidir. Bu durum, CFD yatırımcısının fonları sağlayıcı tarafından diğer fonlardan ayrı tutulmadığında daha da kötüleşir. CFD aracı kurumu finansal sorunlar yaşarsa, CFD yatırımcısının sözleşmeye göre ve kârlılık durumunda vaat edilen fonları alamama ihtimali vardır (European Securities and Markets Authority, 2013). CFD yatırımcıları öncelikle aracı kurumun, yatırımcılar tarafından yapılan tüm mevduatları müşteri hesabında tuttuğundan ve bunları aracı kurumun genel işletme giderleri olarak kullanmadığından emin olmalıdır (Norman, 2009).


B) Kaldıraç Riski

CFD işlemlerinde kaldıraç, bir CFD yatırımcısının dayanak varlığın toplam piyasa değerinin sadece bir kısmını ödediği, ancak dayanak varlığın tam tutarını ödeyen bir yatırımcı ile aynı oranda kâr veya zarar elde ettiği anlamına gelir (Philip Futures, 2021). Kaldıraç CFD işlemleri için bir avantaj olarak görülse de, aynı zamanda belirgin bir zayıf noktası vardır: daha yüksek risk (Ghebrehiwet, 2009).

Kaldıraç kullanarak işlem yapmak, kâr potansiyelinin çok yüksek olduğu ve aynı zamanda zarar potansiyelinin de çok yüksek olacağı anlamına gelir. Teminat miktarı ne kadar düşükse, piyasa fiyatı yatırımcının beklentilerinin aksine hareket ederse zarar potansiyeli o kadar yüksek olur. Yatırımcılar, işlemlerde teminat kullanırlarsa, uğrayabilecekleri zararların başlangıç teminatından daha fazla olabileceğinin farkında olmalıdır (European Securities and Markets Authority, 2013).


C) Likidite Riski

CFD'ler OTC olarak işlem gördüğünden, bunlar için ikincil bir piyasa yoktur ve CFD işlemleri yalnızca alış-satış fiyatlarının ve işlem hacminin mevcudiyetine bağlıdır. Bazı CFD'ler, piyasa fiyatından işlem yapmayı zorlaştıran çok düşük likidite seviyelerine sahiptir. Bu nedenle, yatırımcılar CFD'lerini satmak isterlerse, alıcı bulamayabilirler veya CFD'leri başlangıçta yatırdıkları tutardan çok daha düşük bir fiyata satmak zorunda kalabilirler (Philip Futures, 2021).

Ayrıca, yatırımcıların CFD aracı kurumuna ödediği teminat tutarı, CFD aracı kurumu tarafından yatırımcı tarafından tutulan dayanak varlıkların günlük değer incelemesi amacıyla ödenmiş bir depozito olarak kabul edilmelidir. Bu nedenle, bu inceleme (yeniden değerleme) önceki günün değerlendirmesine kıyasla bir değer düşüşüyle sonuçlanırsa, yatırımcıdan teminat pozisyonunu geri kazanmak ve zararı telafi etmek için CFD aracı kurumuna derhal nakit ödeme yapması istenir. Ancak, yatırımcı ödemeyi yapamazsa, CFD aracı kurumu yatırımcının bu eylemle hemfikir olup olmadığına bakmaksızın yatırımcının pozisyonunu kapatabilir. Dayanak varlığın fiyatı sonunda toparlansa bile yatırımcılar zararı kabul etmek zorundadır (European Securities and Markets Authority, 2013).


Malezya'da CFD İşlemlerinin Uygulanması

CFD'ler hakkında sıkça karşılaşılan karmaşıklıklardan biri, bu finansal aracın nasıl işlem gördüğüdür. Bu karmaşıklığın nedeni, CFD'lerin tezgah üstü (OTC) işlem olarak gerçekleştirilmesidir; yani sözleşme, bir borsa aracılığı olmadan iki taraf arasında yapılır (CorbetTwomey, 2014). Başka bir deyişle, CFD işlemi yapmak isteyen yatırımcıların sadece bir aracı kuruma bağlanması yeterlidir ve borsanın bu işleme müdahil olmasına gerek yoktur.

2018 yılında, Malezya Menkul Kıymetler Komisyonu (SC), tezgah üstü (OTC) piyasada türev ürünler için ilk çerçeveyi CFD'ler şeklinde tanıttı. CFD'ler, yatırımcılara kaldıraç kullanarak dayanak varlıkların fiyat dalgalanmalarından yararlanma imkanı sunar. CFD'ler borsada işlem görmese de, Malezya Menkul Kıymetler Komisyonu, bu ürünün parametrelerini ve Malezya'da CFD ürünleri sunmak isteyen aracı kurumların sorumluluklarını açıklayan yönergeler geliştirmiştir.


CFD'lerin Dayanak Varlıkları

Birçok finansal araç CFD'lerin dayanak varlığı olabilir, ancak Malezya'da sadece Menkul Kıymetler Komisyonu tarafından onaylanmış iki tür finansal araç yatırımcılara sunulabilmektedir. Bunlar:


A) Hisse Senetleri

CFD aracı kurumları, Malezya Borsası'ndaki (SC) ve yabancı borsalardaki mevcut hisse senetlerini dayanak varlık olarak sunabilirler. Ancak, dayanak varlık olan hisse senetleri SC tarafından belirlenen bazı kriterleri karşılamalıdır:


  • Malezya Hisse Senetleri

    CFD'nin dayanak varlığı olan Malezya hisse senetleri, Malezya Borsası'nın ana panosunda listelenmiş olmalıdır. Ayrıca, dayanak hisse senedinin sahibi olan şirketin son 3 ayda günlük ortalama piyasa değeri en az 1 milyar ringit olmalıdır (hazine hisseleri hariç). Yeni listelenen ve 3 aylık günlük piyasa değeri geçmişi olmayan şirketler için bu miktar 3 milyar ringit olmalıdır. Son olarak, dayanak şirket belirlenen tarihte halka arz koşullarını karşılamalıdır.


  • Yabancı Hisse Senetleri

    CFD dayanak varlığı olan yabancı hisse senetleri, düzenleyici kurumu Uluslararası Menkul Kıymetler Komisyonları Örgütü'nün üyesi olan bir borsada listelenmiş olmalıdır. Ayrıca, CFD'ye konu olan dayanak hisse senedinin sahibi şirketin geçen ay günlük ortalama piyasa değeri en az 3 milyar ringit olmalıdır. Yeni listelenen şirketler için bu değer 5 milyar ringit olmalıdır. Dayanak şirket, ilgili borsanın listeleme kurallarına uymalıdır. Son olarak, şirket yatırımcılara hisse fiyatı, hisse sayısı, finansal bilgiler ve hisse fiyat değişimlerine ilişkin hassas bilgileri sağlamalıdır.


B) Endeks

Endekse dayalı CFD'lerde, aracı kurumlar aşağıdaki kriterleri karşılayan Malezya Borsası veya yabancı borsalardaki endeksler üzerinde CFD işlemi yapmak isteyen yatırımcılara hizmet verebilir:

  1. Endeks, bir grup hisse senedinin veya tüm piyasanın dalgalanmalarını içermelidir

  2. Şeffaf bir kompozisyona sahip olmalıdır

  3. Endeks, tanınmış bir ölçüt olmalıdır

  4. Endeksin kompozisyonu ve performansı hakkındaki bilgiler yatırımcılar tarafından kolayca erişilebilir olmalıdır


Marjin

CFD araçlarını kullanmak isteyen yatırımcılar, başlangıç marjini, ana marjin veya teminat marjini olarak adlandırılan bir tutarı aracı kuruma yatırmalıdır (Azizi, 2004). Marjin olarak ödenecek tutar, işlem yapılacak dayanak varlığın toplam değerinin bir yüzdesi olarak hesaplanır. Örneğin, ödenecek marjin %10 ise, birim değeri 2.00 ringit olan XYZ şirketinin 10,000 birimlik CFD'sini almak isteyen bir yatırımcı, aracı kuruma 2,000 ringit marjin yatırmalıdır.

Komisyon, dayanak araca göre her CFD türü için marjin miktarını belirlemiştir.


Tablo 1: Minimum CFD Marjin (Menkul Kıymetler Komisyonu 2018)

Tablo 1: Minimum CFD Marjin (Menkul Kıymetler Komisyonu 2018)


CFD yatırımcıları, satın aldıkları dayanak varlığın hareketi tahminleri doğrultusunda olmazsa teminat tamamlama çağrısını (margin call) ödemeye hazır olmalıdırlar. Ödenecek teminat tamamlama çağrısı tutarı, başlangıç marjini ile işlem sonundaki dayanak varlığın değeri arasındaki farka bağlıdır. Bu nedenle, yatırımcı aracı kurum tarafından talep edilen teminat tamamlama çağrısı tutarını ödemezse, aracı kurum tüm işlemleri kapatma ve hesabı teminat tamamlama çağrısı durumundan çıkarma yetkisine sahiptir.


CFD Aracı Kurumları

Genel olarak CFD sunan iki tür aracı kurum vardır:


Piyasa Yapıcı (Market Maker)

Piyasa yapıcı, CFD'leri ana taraf olarak sunan ve dayanak varlığın piyasa fiyatına göre alış (bid) ve satış (ask) değerlerini belirleyen aracı kurumdur. Piyasa yapıcı daha sonra yatırımcı için işlem riskini hedge etmek üzere emri dayanak varlık piyasasına iletir. Bu, yatırımcının doğrudan CFD aracı kurumu ile işlem yaptığı anlamına gelir. (Şekil 1.1'e bakınız)


Doğrudan Piyasa Erişimi (Direct Market Access - DMA)

Doğrudan Piyasa Erişimi (Direct Market Access - DMA)


Yatırımcılara piyasaya doğrudan erişim imkanı sağlar. Müşteri aracı kurum üzerinden bir emir verdiğinde, bu emir doğrudan borsaya iletilir ve gerçek borsada işlem görür. (Şekil 1.2'ye bakınız)



Örneğin, Philip Future gibi aracı kurumlar Malezya hisse senedi CFD'leri için doğrudan piyasa erişimi (DMA) sunar, ancak CFD fiyatı borsada listelenen dayanak hisse senedinin gerçek fiyatına dayanır. Bu, yatırımcıların borsadaki mevcut emirlere ve bazı durumlarda piyasa likiditesine de katıldıklarını gösterir. Benzer şekilde, yabancı hisse senedi CFD'leri için, CFD fiyatı o ülkenin borsasındaki gerçek hisse senedi fiyatına dayanır.


CFD İşlemleri

CFD işlemleri tezgah üstü piyasada (OTC) gerçekleştirilse de, nakit hisse senedi piyasası işlemleri ile CFD sözleşmeleri kapsamındaki hisse senedi piyasası işlemleri arasında hala bir ilişki vardır. Bunun nedeni, aracı kurumların CFD yatırımcılarının istediği hisse senedi miktarına ilişkin emirleri nakit piyasaya iletmeleridir. Şekil 2, OTC piyasasında bir CFD işlemini göstermektedir.



Şekil 2'de görüldüğü gibi, bir CFD aracı kurumu, borsa tarafından CFD işlemleri yapmak üzere onaylanmış bir aracı kurum olmalıdır. CFD işlemi yapmak isteyen yatırımcılar, emirlerini CFD aracı kurumlarına iletebilirler. OTC CFD piyasasındaki işlemlerde, satın alınacak hisse senetlerinin değeri için fiyat, nakit piyasada işlem gören ve borsada nakit ile karşılanan hisse senedi fiyatına dayanır.


Sonuç

Sonuç olarak, OTC bazlı CFD işlemlerinin sadece aracı kurumlar ve yatırımcıları içerdiği ve Menkul Kıymetler Komisyonu'nun (SC) doğrudan denetimi altında olmadığı söylenebilir. SC yalnızca CFD'ler kapsamında işlem görebilecek ürünler ve aracı kurumların CFD risklerine ilişkin yatırımcı farkındalığı yaratmak için sunması gereken belgeler hakkında yönergeler yayınlar. CFD'ler sadece fiyat ticareti olsa da, CFD aracı kurumları yine de CFD yatırımcıları tarafından yapılan işlemleri gerçek hisse senedi piyasasına iletirler. Bu, CFD aracı kurumunun aslında CFD yatırımcısı tarafından talep edilen hisse senetlerinin sahibi olduğunu gösterir. Bu çalışma, finansal sözleşmeler bilgi birikimine önemli katkı sağlamaktadır, çünkü bu sözleşme yenidir ve son on yılda büyük popülerlik kazanmıştır.

Comments


HAKKIMIZDA

Yiğit Asil liderliğindeki YGTtrader Akademisi, Türkiye'deki yatırımcıların karşılaştığı temel sorunlara çözüm sunmak için kurulmuştur. Bu sorunlar:

  • Güvenilir bilgi kaynaklarının azlığı

  • Broker suistimalleri

  • Sahte/yetersiz eğitmenler

Akademi, finans piyasalarında doğru ve net eğitim vererek, yatırımcıların bu tür olumsuzluklardan korunmasını ve başarılı olmalarını hedeflemektedir. Ekip, bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görmektedir.

pngwing.com (21).png

İletişim

  • Instagram
  • Facebook
  • Twitter
  • YouTube
  • TikTok

Sorumluluk Reddi ve Risk Açıklaması

YGT Trader Akademisi web sitesindeki bilgiler yalnızca eğitim amaçlıdır ve bunları mali danışmanlık, yatırım önerisi veya işlem teklifi olarak değerlendirmemelisiniz. YGT Trader Akademisi, traderların işlem veya yatırım sırasında yaşadığı zararlar konusunda hiçbir sorumluluk kabul etmez.
Finansal piyasalarda işlem yapmak, araçlar ve kaldıraç ile birlikte önemli bir risk taşır ve bu, sermayenizin kaybına yol açabilir. Bu nedenle, kaybetme gücünüzün ötesinde işlem yapmamalı ve risk almamalısınız; ayrıca işlemlerden önce mevcut riskleri tamamen anladığınızdan emin olmalısınız.

© 2024 YGT Trader Akademi. Tüm hakları saklıdır.

bottom of page